Meme hastalıkları nelerdir?
Meme hastalıkları veya daha yaygın haliyle “meme kanseri” kadınlarda en sık rastlanılan hastalıklardan biridir. Hücrelerin kontrolsüz şekilde meme dokusunda büyümesi ile başlayan kanser, erken dönemde fark edilip tedavi edilmediğinde ilerleyen dönemlerde kişilerin ölümüne kadar yol açabilen bir hastalığa dönüşebilmektedir.Yapılan araştırmalara göre meme kanseri, dünyada 8-10 kadından birinde görülebilen bir hastalık olarak kayıtlara geçirilmiştir. Bu nedenden dolayı her kadının meme hastalıklarına karşı bilinçli davranması ve erken dönemde tedavi edilebilmesi için periyodik olarak kanser taraması yaptırması gerekmektedir.
Uzman doktorlar, meme kanserini yenebilmenin en etkili yolunun erken dönemde tanı konması olarak bildirmektedir. Buna göre kadınların ailede kalıtsal olması halinde yılda en az 2 defa meme kanseri taramasından geçmeleri önerilmektedir.
Genetik bir durum söz konusu değilse bile menopoz döneminden sonra, doğumdan sonra veya adet kanamaları ile ilgili problemler yaşanması başladığında, doktor kontrolünden geçmeleri gerekmektedir. Meme kanseri, erken dönemde kendini gösteren veya belirtileri görülen bir kanser türü değildir. Belli bazı belirtileri olsa da erken dönemde kendini göstermediği için genellikle sonradan fark edilen bir kanser türüdür. Buna karşın kadınların tedbirli davranarak hareket etmeleri gerekir.
Meme kanseri misiniz?
Östrojen hormonuna maruziyet süresine bağlı olarak meme kanseri riski değerlendirilmesi yapılmaktadır. Yaş, aile öyküsü, adet başlangıç yaşı ve menopoz yaşı, doğum ve emzirme, hormon tedavileri, kilo, genetik durumlar, doğum kontrol hapı, diyet, fiziki aktivite ve alkol tüketimi, kadınlarda meme kanseri riskini belirleyen temel etkenlerdir.Buna karşın kadınların bu tip durumları kendilerinde kontrol ederek önlem almaları erken dönemde kanserin varlığından haberdar olmaları açısından en doğrusudur.
Meme kanseri tanısı nasıl konur?
Tıp dünyasının ileri düzeyde yaptığı araştırmalar neticesinde geliştirerek tıp alanına sunduğu tetik yöntemleri sayesinde meme kanserini erken sürede tanılamak daha kolaydır. Tru-cut biyopsisi, bu yöntemlerden biri olup kanser şüphesi duyulan kadınlardan istenen bir tanı yöntemidir.Basit ve kısa sürede tamamlanabilen biyopsi işlemi sonucunda kadınlar gündelik yaşamlarına kaldıkları yerden devam edebiliyorlar.
Meme kitlelerinin tanısında en sık kullanılan yöntem: Tru-cut biyopsi
Meme hastalıklarının tanısında kullanılan tru-cut biyopsisi (kesici iğne biyopsisi), 3-4 mm. Kalın iğne ve biyopsi tabancası yardımı ile yapılan bir işlemdir. Biyopsi uygulaması için meme içindeki kitlenin kenarına iğne yerleştirilir.Tabanca, iğneyi itmek için kullanılır, itilen iğne kitlenin içine doğru hareket etmeye başlar. bu şekilde iğne kitle içerisinden küçük bir parça alarak geri çekilir. Daha sonra içindeki doku parçası bir çözelti içine konur ve iğne tekrar memenin içine yerleştirilerek memenin farklı bölgelerinden doku örnekleri alınır. Alınan bu doku örnekleri patoloji laboratuvarına gönderilerek inceleme başlatılır.
Birkaç gün içerisinde sonuçlanan rapor ile uzman doktor hastaya nasıl bir tedavi uygulanması gerektiğine karar verir.
Tru-cut biyopsisi nasıl yapılmalıdır?
Modern tıp dünyasının gelişmiş teknolojileri arasında yer alan tru-cut biyopsisi, meme hastalıkları hakkında en ayrıntılı bilgileri sunabilen bir yöntemdir. Ancak biyopsi yapan hastane ve doktorun alanında uzman olması gerekmektedir.Tru-cut biyopsisi yapılırken kullanılan iğne, ince iğne biyopsisi yapılırken kullanılan iğneden biraz daha kalındır. Bu da ciltte birkaç cm. boyunda kesinin yapılmasını gerektirir. Çok büyük olmamakla birlikte ince iğne biyopsisi için açılan keşiden daha büyük olduğu için iyileşme süreci biraz daha uzayabilmektedir. Ancak bunun için herhangi bir müdahalede bulunmaya gerek yoktur, bir süre sonra kendiliğinden düzelecektir.
Biyopsi yapıldıktan sonra iğneye bağlı olarak bölgede hafif morarmalar görülebilmektedir. Ancak bu komplikasyon geçici olduğu için birkaç günde bu durum da kendiliğinden düzelmektedir.
Tru-cut biyopsisi hangi durumlarda yapılır?
Tıp dünyasının fazlasıyla gelişmiş olması sayesinde çoğu hastalık hakkında önceden bilgi sahibi olmak mümkündür ve bu sayede hastaların kısa sürede yeniden sağlıklarına kavuşması da daha yüksek ihtimaller dahiline giriyor. Tru-cut biyopsisi, meme kitlelerinin belirlenmesinde ve tanılanmasında sık kullanılan bir yöntemdir. Ancak bu yöntem sadece ultrasonda görülebilen kitlelerin tanısında uygulanmaktadır.Tru-cut biyopsisi zararlı mı?
Biyopsi, vücudun farklı bölgelerinde oluşan tümör ve kitlelerin durumunu incelemek, kanser değerlendirmesi yapmak ve bazen de kitlenin alınması için kullanılan tıbbi bir yöntemdir. eskiden biyopsi uygulamalarında cerrahi operasyon yapılırdı, yani basit bir meme kitlesinin incelenmesi için de meme kanseri şüphesinde de ameliyat yapılmadan biyopsi yapılmıyordu.Tabi ameliyatın yapılabilmesi için hastaya genel anestezi (narkoz) uygulanmakta idi ve biyopsi yapmak için vücudun ciddi anlamda bir bölümünde kesi atılması gerekiyordu. Bu durum, hem hastaların sağlıkları açısından iyi değildi hem de hastaların biyopsi işleminden sonra kendilerini toparlamaları daha uzun zaman alabiliyordu.
Günümüz modern tıp dünyasına geliştirilerek sunulan tıbbi cihazlar ve testler sayesinde artık bu tip durumlara maruz kalmaya gerek kalmıyor. Biyopsi, kısa bir süre içinde gerçekleştirilebilen bir işlem haline gelmekle birlikte hastanın aynı gün taburcu olması da ayrıca tıbbın ne kadar ilerlediğini göstermektedir. Tru-cut biyopsisi, meme kitlelerinin tanısında en çok kullanılan yöntemdir.
İnce iğne biyopsisine göre biraz daha ağır bir işlem olmasına karşın ağrılı bir işlem olmadığını belirtmemiz gerekir. Uzman doktorlar, ince iğne biyopsisinin de tru-cut biyopsisinin de kadınlarda herhangi bir yan etkiye neden olmadığını belirtiyor.
Tru-cut biyopsisinin olası riskleri
İğne biyopsisi, biraz kanamalı bir işlemdir ve bu da hastaların paniklemesine neden olmaktadır. Uzman hekimler, biyopsi işlemlerinin ultrason eşliğinde ve uzman radyolog ile doktorların gözetimi altında yapıldığı için korkuya kapılmaya gerek olmadığını belirtmektedir. Ancak tüm bunların yanında tru-cut biyopsisinin olası bazı riskleri bulunmaktadır. Bu riskler şu şekilde açıklanmaktadır.- Kanama: Tru-cut biyopsisinde nadir görülen durumlardan biri kanamanın oluşmasıdır. Genellikle morluk veya şişlik gibi durumlar daha fazla görülmektedir. Kanamalar ise çok nadiren görülür, oluşan küçük çaplı kanamalar ise kesinin atılmasından kaynaklı olduğu için kendiliğinden toparlanmaktadır.
- Enfeksiyon: Tru-cut biyopsisi, sterilize edilmiş bir alanda yapılması gereken bir işlemdir. Bu kurala dikkat edilmesi durumunda enfeksiyon durumu ile karşılaşılmadığı görülmektedir.
- Yanlış tanı: Uzman doktorlar tarafından yapılan biyopside genel anlamda yanlış tanı konma riski bulunmaz. Ancak yanlış bölgeden alınması durumunda tanı koymada hatalar yaşanabilmektedir. Bu durumun önüne geçebilmek için uzman bir doktor tarafından yapılmasına dikkat edilmelidir.
- Akciğer zarında hasar: derinde olan kitlelerin incelenmesi amacı ile iğne daha derine indirilmek zorunda olabiliyor. Bu tip durumlarda nadiren de olsa akciğer zarında hasar oluşabiliyor fakat bu durum müdahale gerektirmeyen bir durum olup kendiliğinden iyileşebilmektedir.
Tru-cut biyopsisi nerede yapılır?
Tıp dünyasının ileri yönde hareket etmesi sayesinde biyopsi uygulamaları birçok yerde yapılıyor. Fakat sağlık konusu olduğu için hastaların bu konuda son derece dikkatli olmaları gerekmektedir. Tru-cut biyopsisi yapan hastaneler, İstanbul’un Anadolu ve Avrupa yakasında bulunmaktadır. Fakat randevu almak için anlaşmalı bir kurumdan destek almak daha sağlıklıdır. Biyorad, bu alanda yaptığı çalışmalar ve verdiği hizmetleri ile kendinden söz ettiren bir isimdir.Tru-cut biyopsi fiyatı
Alanında uzman hastane ve doktorlarla çalışan Biyorad, sadece randevu ayarlama konusunda değil, fiyatlar konusunda da yardımcı olan bir kuruluştur. Tru-cut biyopsi fiyatı hakkında bilgi almak ve erken sürede tanı konularak tedavi olmak için çağrı merkezi numaramızdan iletişime geçebilirsiniz.Sağlıklı yaşam, kanserden korunmak ve hayatınıza relaks devam edebilmek için hastalıklarınızın erken dönemde tanılanması gerektiğini unutmayın. Meme kanseri belirtileri ile karşılaştığınız ilk anda uzman doktora görünmenizi, ailede kalıtsal bir kanser hastalığı varsa yılda 2 defa muayene olmanızı ve kanser taramasından geçmenizi öneririz.