LUTESYUM 177 PSMA İle Prostat Kanseri Tedavisi
Dünyada erkekler arasında akciğer kanserinden sonra en yaygın olarak görülen prostat kanseri, geliştirilen modern tıp teknolojisi ile kâbus olmaktan çıkıyor. Lutesyum-177 PSMA tedavisi; metastatik prostat kanseri olan hastalar için gitgide artarak kullanılan yöntemdir. Tedavi yönteminin prostat kanseri üzerinde son derece etkili olduğu tespit edilmiş bir durum olup tümörün boyutunu azaltmayı, büyüme ve yayılmasını durdurmayı ve prostat kanserli hastalarda sık görülen kemik ağrıları gibi şikayetleri azaltmayı sağlamaktadır. Prostat kanserinin ileri dönemlerinde ve diğer tedavi yöntemlerine cevap vermeyen durumlarda kullanılan Lutesyum-177 PSMA, bazı hastalarda hastalığın ilerlemeksizin daha uzun süre kontrol altında tutulmasına yardımcı olmaktadır.
Luteysyum-177 PSMA Nedir?
Lutesyum-177 PSMA, metastatik ve kastrasyona dirençli prostat kanseri (MmKDPK) tedavisinde en sık kullanılan tedavi yöntemlerinden biri haline gelmiştir. Yaklaşık olarak 30 sene önce bulunan PSMA, diğer adıyla “glutamatkarboksipeptidaz II” olan ve hücre içerisinde enzim fonksiyonları bulunan bir transmembran glikoproteindir. Folat’ın hücre içine alınmasında etkin bir rolü olmasının yanında hücre migrasyonu, hücre sağkalım ve proliferasyonunda da görev almaktadır. Sağlıklı prostat epitel hücrelerinde düşük düzeyde ekspresyonu bulunmakla birlikte prostat kanseri metastazlarında 1000 kata varan oranlarda daha fazla bulunabildiği tespit edilmiştir. Yapılan inceleme ve araştırmalar sayesinde geliştirilen PSMA molekülü, prostat kanserinin tanınmasında ve tedavisinde hedef haline getirmiştir.
LUTESYUM-177 PSMA Hangi Hastalarda Çözüm Sağlıyor?
Prostat kanserinin tanınması ve tedavi edilmesinde günümüzde yapılan birçok çalışmaya rağmen, prostat kanseri yine de erkeklerde ölüme en çok sebebiyet veren hastalıklar arasından çıkamıyor. Günümüzde prostat kanseri tedavisinde medikal veya cerrahi kastrasyon ile uygulanan hormonal tedavilerin etkinliğinin tespit edilmiş bir gerçek olmasına rağmen, prostat kanseri hastaları metastatik safhaya ilerlemekte olup hormonal tedavilere karşı direnç göstermektedir. “Metastatik prostat kanseri” (KDMPK) olarak tanımlanan hasta grubu “Prostat spesifik membran antijeni” (PSMA)'ni hedef alan tanı ve tedavi amaçlı radyonüklid bileşiklerin kullanıma girmesi sayesinde KDMPK hastalarının tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır.
