Hipofiz, vücutta yer alan birçok hormonun üretilip salgılanması görevini üstlenen bezdir. Hipofiz bezi hastalıkları, insan yaşam kalitesini düşürmenin yanında ciddi anlamda sağlık problemlerine de neden olmaktadır. Önlem alınmadığında ölümle sonuçlanabilecek durumlar da kendini gösterebilmektedir.
Uzman doktorların verdikleri bilgilere göre hipofiz adenomlarının en çok neden oldukları hastalıkların başında beyinde oluşan tümörler gelmektedir. Bu oranın yaklaşık yüzde 10’lu bölümünün hipofiz adenomu kaynaklı olduğunu belirten uzmanlar, dikkatli davranılması gerektiği konusunda uyarıyor.
Hipofiz Adenomu nedir?
Hipofiz adenomları, beynin altında yani kafatasının tabanına yerleşmiş bir salgı bezidir. Vücudumuzda yer alan birçok hormonun üretilmesinden ve salgılanmasından sorumlu olan hipofiz bezi, aynı zamanda vücudun su dengesini sağlayan merkezi ve hayati bir organdır.
Hipofiz adenomu, hipofiz bezinde kontrolsüzce üreyen ancak iyi olan tümörlerdir. Hipofiz adenomunda önemli olan etken hormon salgılayıp salgılamadığıdır.
Hormon salgılamayan adenomlar, uzun yıllar boyunca gizliden gizliye büyüyebilirler ve kişi bunun farkına da varamaz ama hormon salgılayan adenomlar vücutta gösterdiği etki ile daha kısa sürede belirti vermeye başlar. Tabi bu belirtilerin hipofiz adenomlarından kaynaklandığını bilebilmek için de bazı testlerin yapılması gerekir.
Hipofiz adenomu ne kadar sık görünür?
İnsan yaşam kalitesini ciddi anlamda tehlikeye koyan ve ölüme sebebiyet verebilen hipofiz adenomları, kafa içinde yerleşen tüm tümörler içinde beynin kendisinden ve zarından kaynaklananlardan sonra 3. sırada yer alır.
Yani diğer tümörlere göre daha fazla görülebilirler. Hipofiz adenomu belirtileri hakkında henüz kesin bir bulguya ulaşılmış değil. Ancak buna karşın genel olarak genetik geçişli kalıtımsal hastalıklarla birlikte görüldüğü kabul edilmektedir.
Hipofiz Adenomu MR ile tespit edilir mi?
Modern tıp dünyasının gelişmesiyle birlikte hastalıklar üzerinde yapılan çalışmalar da daha fazla verim vermeye başladı. Manyetik rezonans görüntüleme (MR) ile ilgili yapılan yeni çalışmalar (açık emar cihazı) sayesinde birçok hasta da kolaylıkla görüntüleme sisteminden yararlanarak hastalığı hakkında kesin bilgilere ulaşabiliyor ve gerekli tedavinin yapılmasına yardımcı oluyor.
Hipofiz adenomu, yukarıda da belirttiğimiz gibi son derece ciddi ve tehlikeli bir hastalıktır. Bu hastalığın tanısı için hastada öncelikle kan ve hormon testleri ile görme testleri istenir.
Şüpheli bir durum ile karşılaşılması halinde doktor daha detaylı inceleme yapabilmek ve kesin bulgulara ulaşabilmek için hipofiz Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) ister. Hipofiz MR’ı, hastalık ile ilgili kesin bulgulara ulaşmaya yardımcı olan bir görüntüleme yöntemidir.
Hipofiz adenomları tedavisi
Tıp dünyasında atılan adımlar sayesinde hastalıklara tanı koymada ulaşılan başarı ile birlikte, hastalıklarla ilgili geliştirilen tedavi yöntemlerinde de bir hayli artışın yaşandığını söyleyebiliriz. Hipofiz adenomu tedavisinde de hastalığın boyutuna göre farklı tedavi seçenekleri uygulanabilmektedir. Bunlar;
- İlaç tedavisi: Prolaktinomaların tedavisinde ilk seçenek olarak ilaçlı tedavi uygulanmaktadır. Genel olarak ilaç tedavisi Prolaktinomaların tedavisinde olumlu yanıt verdiği için diğer yöntemlere başvurulmadan önce bu yöntem ile müdahale edilmektedir.
- Cerrahi tedavi: Cerrahi tedavi şekli iki farklı şekilde yapılabilmektedir. Hastalığın boyutuna göre Mikroskop yardımı ile veya endoskopik olarak uygulanabilir veya açık ameliyat yapılabilir.),
- Işın tedavisi: bu tedavi yöntemi genellikle cerrahi tedavilerle çıkartılamayan veya tüm müdahalelere rağmen tekrarlayan tümörler durumunda uygulanan bir tedavi yöntemidir.
Hipofiz adenomu tipleri
Hipofiz adenomu, salgıladıkları hormon tipine göre isimlendirilirler. En sık olan hipofiz adenomları ise şunlardır;
- Prolaktinoma (aşırı süt yapıcı hormon salgısı),
- Cushing Hastalığı (aşırı kortizol salgısı),
- Akromegali (aşırı büyüme hormonu salgısı),
- TSHoma (aşırı tiroid hormonu salgısı),
- Hormon salgılamayan adenomlar.