28.01.2019  |  Yazar: Özkan Korkmaz

Prostat, dünya genelinde yaygın bir hastalıktır ancak büyük sorunlara neden olmasının en büyük etken, geç konulmuş tanı ve tedavi için doğru işlemlerin yapılmamasıdır. Tıp dünyası, gelişmeleri yakından takip eden, teknoloji ile yakından ilgilenen ve yeni buluşlar konusunda her geçen gün daha başarılı adımlar atan bir sektördür.

Yeni nesil cihazların hastanelerde hizmete sunulması, sonradan büyüyen ve içinden çıkılamaz bir hal alan prostat hastalığına erken tanı ve tedavi uygulamayı sağlamaktadır. Multiparametrik Prostat Emar, 1990 yılında geliştirilmeye başlamış ve günümüze geldiğinde son derece etkili sonuçlar sunan bir sistem haline dönüşmüştür.

Prostat kanseri teşhisinde kullanılan ve büyük oranda net sonuçlar sunan sistem damar yoluyla verilen ilaçlarla (intravenöz kontrast madde), sayesinde çok sayıda kompleks görüntünün bir araya getirilmesi sağlanmaktadır. Multiparametrik Prostat Emar, prostatın anatomik yapısını detaylı bir şekilde göstermektedir.

Korkulacak kadar ağrılı değil

İnsanların genelinde “hastane fobisi” var desek yeridir. Tedavi aşaması öncesi ise bu korkuların körüklendiği dönemdir. Doktorların emar istemesi, kadın ve erkeklerde bir fobiye neden olmaktadır.

Yaşanacak ağrıya adapte olunduğunda ise MR çektirmekten vazgeçenler bile görülmektedir. Aslında her tedavi ve tanı sisteminin bir takım ağrılarını kabul etmek gerekiyor. Zira ilaç çoğunlukla acı bitkilerden elde edilir ve hiçbir ilaç keyfi olarak kullanılmaz.

Bu bilinçte olarak hareket eden insanlar, emar veya diğer radyolojik görüntü sistemlerine girmekten çekinmezler. En azından ihmale bırakacak kadar korkuya kapılmazlar.

Prostat kanseri teşhisinde MP-MRI kullanımı

Tıp dünyasının daha modern ve daha kalıcı çözümler sunmak adına geliştirilen sistemlerden yararlanması, çoğunlukla hastalıklara tanı konulmasında büyük oranda kolaylık sağlamaktadır. Prostat kanseri tanısında Multioarametrik Prostat MR kullanımı da yüzde 90 dolayında net sonuç vermektedir.

MP-MRI kullanılması, sadece kanserli bölgenin hangi aşamada olduğunu göstermeye yaramaz. Aynı zamanda prostattan yapılan doku örneklemesi (biyopsi) sırasında da kullanılabilmektedir.

3 farklı yöntemle uygulanan MP-MRI yöntemleri şu şekildedir.

- MR-TRUS füzyon biyopsi tekniği,

- ‘In-Bore’ biyopsi tekniği,

- Kognitif füzyon biyopsi tekniği.

MR-TRUS füzyon biyopsi tekniği: bu yöntem, yazılım yardımı ile elde edilen kanser odaklarının işaretlendiği ve rektal ultrason görüntüleriyle üst-üste getirilerek, hedeflenen alanda örnekleme yapılması işlemidir. Bu yöntem ile 3D sanal prostat dokusu oluşturularak biyopsi yapılmaktadır.

‘In-Bore’ biyopsi tekniği: Prostat şüphesi ile hastaneye gelen hastanın MR cihazı içinde iken anestezi uygulaması ile şüpheli olarak belirlenen bölgeden örnekleme yapılmasıdır.

Kognitif füzyon biyopsi tekniği: Önceden emarda teşhis edilmiş şüpheli alanların makat bölgesinden standart ultrason eşliğinde yapılan biyopsi işleminde kullanılan bir tekniktir.

Erken teşhis için acele edin!

Prostat hastalığı ilk dönemlerde kendini belli ettirmese de belirtileri ile birlikte ilerlemesi de söz konusu olmaya başlamaktadır. Bu yüzden uzman doktorların hastalık şüphesi taşıyan kişilere önerileri, Multiparametrik Prostat Emar çekme korkusunu bir kenara bırakıp erken tanı için acele etmeleri gerektiğini vurguluyor.