Yapılan araştırmalara göre bu hücre kaybına en çok neden olan etken, zirai ilaçlardır ancak genetik yatkınlığın da önemli oranda etkili olduğu yönünde bilgiler verilmektedir.
Genellikle hastaların hareketiyle ilişkili rahatsızlıklara neden olan Parkinson hastalığı, kişiden kişiye farklı rahatsızlıklara da neden olabilmektedir. Yorgunluk, bilişsel fonksiyonlarda azalma, depresyon, anksiyete, davranış bozuklukları, görme ile ilgili bozulmalar, kilo kaybı, uyku anormallikleri ve ağrı gibi şikayetler, Parkinson hastalığında en sık görülen şikayetlerdir.
Erken dönemde tedavi edilmemesi durumunda ciddi anlamda yaşam kalitesini etkileyebilen bir hastalığa dönüştüğü uzmanlarca bildirilmektedir.
Parkinson hastalığında iki farklı tip hastalık türü görülmektedir. Bunlardan birincisi “klasik Parkinson” diğeri ise “Atipik Parkinson” veya “Parkinson plus” hastalıkları olarak adlandırılmaktadır.
Atipik Parkinson hastalığı, uzmanların verdiği bilgilere göre erken dönemde Parkinson hastalığını taklit edebilme özelliğine sahiptir. Yapılan incelemelerde elde edilen bilgilere göre atipik Parkinson hastalığı ile klasik Parkinson hastalığının birbirinden ayırt edilebilmesi için ana bulgulara ek olarak kısa dönemli de olsa hastanın Levodopaya yanıt vermesi gerekmektedir.
Parkinson hastalığının belirtileri nelerdir?
Yukarıda Parkinson hastalığı ile ilgili genel bilgilere yer verirken, bu hastalığın hareket bozukluğuna neden olduğunu ve çoğunlukla hastaların şikâyetlerinin bu yönde olduğundan söz ettik. Ancak üstte de değindiğimiz gibi bu durum, kişiden kişiye farklılık gösterebildiği için bazı hastalarda şikâyetler farklı yönde gelişebilmektedir. Parkinson hastalığı belirtileri, genel olarak şu şekilde sıralanabilir.
1- Titreme (tremor),
2- Katılık (rijidite),
3- Hareketlerde yavaşlama (bradikinezi),
4- Ayakta duruş bozukluğu (postural instabilite).
Yukarıda saydığımız belirtiler, Parkinson hastalığında en sık karşılaşılan belirtiler olarak değerlendirilmektedir. Fakat tekrar etmekte yarar var; bu hastalığın belirtileri herkeste aynı olmayabilir ama genel olarak belirtinin biri başladığında diğeri de akabinde kendini gösterebilmektedir.
Bu nedenle, hastalık şüphesi olan kişilerin erken dönemde muayene olmaları gerekmektedir.
Parkinson hastalığı neden oluşur?
Genellikle doğal yaşlanma sürecinde 60 yaşından sonra daha sık görülen Parkinson hastalığı, yaş ile ilgili gelişebildiği gibi genetik yatkınlık da hastalığın oluşmasında önemli bir yere sahiptir.
Yaşamı ciddi anlamda tehdidi altına alan ve erken dönemde tedavi edilmediğinde yorgunluk, bilişsel fonksiyonlarda azalma, depresyon, anksiyete, davranış bozuklukları, görme ile ilgili bozulmalar, kilo kaybı, uyku anormallikleri ve ağrı gibi şikâyetlere neden olabilen Parkinson hastalığı, tedavisi yapılabilen bir hastalıktır.
Fakat kişilerin hastalık hakkında bilgi sahibi olmaları ve bilinçli şekilde hareket etmeleri de oldukça önemli bir konudur. Hastalıkların genelinin erken sürede tedavi edilmemesinden dolayı ilerlediği ve tedavinin zorlandığı en açık gerçeklerden biridir.
Bu nedenle beyin ve sinir cerrahi uzmanları, Parkinson hastalığının ciddiye alınması gereken bir hastalık olduğunu belirtmektedir.
Parkinson hastalığı yaşamı nasıl etkiler?
Her hastalık, derecesine göre yaşamı tehdidi altına alır. Bazı hastalıklar kısıtlı olarak yaşam kalitesini bozarken bazıları ise ciddi anlamda tehditkâr bir hastalığa dönüşebilmektedir.
Parkinson hastalığı hakkında bilgi veren beyin ve sinir cerrahi uzmanları, dikkat edilmediğinde bu hastalığın ciddi boyutlarda yaşam kalitesini düşürdüğünden söz etmektedir. Aşağıda vereceğimiz bilgileri inceleyerek Parkinson hastalığının yaşam kalitesi üzerinde ne denli etkili bir hastalık olduğunu anlayabilirsiniz.
1- Titreme, el titremesi
Çoğu zaman hastaların şikâyet ettikleri durum, vücudun titremesi ve başparmağın kontrolsüz bir şekilde hareket etmesidir. Buna ek olarak çene ve dudakta oluşan titremeler de hastaların şikâyet ettikleri durumlardan biridir.
2- İstirahat halinde iken titreme
Vücudun titremesi durumu aslında her insanda doğal olarak görülebilen bir durumdur. Genellikle yorgunluğun yarattığı bu semptom, Parkinson hastalarında istirahat halindeyken de kendini gösterebilmektedir. Parkinson hastalığında görülen istirahat halindeki titremelerin, aşırı çay ve kahve tüketimi, stres ve esansiyel tremor adı verilen ailevi geçişli olan tremor hastalığında görülen titremelerden ayırt edilmesi gerekir.
3- Hareketlerde yavaşlama
Kaslarda sertleşme ve hareketlerde yavaşlama, Parkinson hastalığına yakalanan kişilerin en sık şikâyet ettikleri durumların başında gelmektedir. Normal zamanlarda gelişi güzel hareket eden vücut, hastalığın başlaması ile yavaş hareket etmeye başlar.
4- Konuşma bozukluğu
Hayatı ciddi anlamda etkisi altına alan ve erken dönemde tedavi edilmediğinde daha da artan Parkinson hastalığının bir diğer belirtisi ise konuşma bozukluğudur. Konuşma hızında değişim, alçak ses tonuyla konuşma ve konuşurken mimiklerin azalması gibi dorunlar, hastalığın ilerleyen dönemlerinde kendini gösteren durumlar arasında yer almaktadır.
Parkinson hastalığı tanısı narıl konulur?
Parkinson hastalığının tanılanabilmesi için hastadan beyin MR’ı çekilmesi istenir. Hücrelerdeki bozulma ve düzensizliğin yeri tam olarak saptandıktan sonra gerekli tedavi uygulanır. Genellikle hastanın bulgularına göre belirlenmiş olan beyin pili takılır.
Bunun için de yine MR ile pilin konulacağı nokta belirlenmektedir. Beyin tomografisi ile MR görüntüleri birleştirildikten sonra koordinatlar tam olarak belirlenir ve buna göre gerekli tedavi uygulanır.
Parkinson tedavisi için randevu
İstanbul’da birçok özel hastane ile anlaşmalı olan Biyorad, size en yakın hastaneden randevu alarak, kısa sürede hastalığınızla ilgili tanının konulmasına ve tedavi sürecinin başlamasına yardımcı olmaktadır. Çağrı merkezi iletişim numaramızdan ulaşarak randevu oluşturabilir, detaylı bilgi alabilirsiniz.