19.01.2020  |  Yazar: Özkan Korkmaz

Prostat kanseri, dünya genelinde erkeklerde akciğer kanserinden sonra en çok ölüme sebebiyet veren kanser türüdür. Erken dönem tanısı, prostat kanserinde önemli bir konudur ancak, genellikle belirti vermeden ilerlediği için çoğu zaman hastalar kanser olduklarını ileri evrede öğrenirler. 

Uzman doktorlar, prostat kanserinin erken dönemde teşhis edilebilmesi için özellikle ailesinde kalıtsal bir kanser durumu söz konusu ise 35 yaşından sonra periyodik olarak kontrolden geçmelerini önermektedir. 

Prostat kanserinde ölüm oranı

Prostat kanseri, erken dönemde teşhis edildiğinde tedavisi daha kolay olan bir kanser türü olur. Ancak ileri evrelere gelmiş kanser türlerinde, yaşama süresi son derece düşmektedir. 

Yapılan araştırmalara göre lokalize prostat kanserli hastalarda yaklaşık % 100 iken, metastik prostat kanseri (diğer organlara ve kemiklere yayılmış kanser) beş yıllık hayatta kalma oranı yüzde 31’e kadar düşmektedir. 

Bu tip hastalar için modern tıp dünyasında geliştirilen bir teknik olan radyoaktif maddelerin damar yoluyla enjekte edilerek kanser hücrelerinin tespit edilmesi sağlanmakta akabinde ise gerekli müdahale yapılarak kanserin yayılması engellenmektedir. Lutesyum tedavisi kullanılma nedeni de metastik prostat kanserlerinin tedavisini yapmaktır. 

Lutesyum tedavisi nasıl uygulanır?

Tedavi uygulanmadan önce, kanserli hücrelerin hangi aşamada olduğu tespit edilir. Bunun için de yine prostat kanserine karşı özel olarak geliştirilen Galyum PSMA PET CT gibi kesin sonuçlar veren cihazlar kullanılmaktadır. 

Lokalize prostat kanserlerinde tedavi bazen ilaçla bazen de ameliyatla yapılmaktadır. Fakat yukarıda da değindiğimiz gibi metastik prostat kanserlerinde, ilaç tedavisi kesin sonuç vermediği için akıllı moleküller kullanılarak hastanın tedavisi yapılmaktadır. 

Prostat kanseri yüzeyinde buluna PSMA adı verilen reseptörler bulunmaktadır. Geliştirilen PSMA molekülü, hastaya damar yolundan enjekte edilir ve böylelikle kanserli hücrelerin yeri tam olarak saptanmış olur. 

Tedavi aşamasında molekül ile birlikte radyoaktif madde de enjekte edilir bu işlem sonucunda, radyoaktif madde, kanserli hücreleri bularak yapışır. 

Radyoaktif bir madde olan Lutesyum 177, PSMA molekülü ile bağlanarak hastaya damar yolundan enjekte edildiğinde, molekül, doğru hücreye doğru gider ve etkili yönü ile kanserli hücreyi yok eder. Akıllara takılan soru ise “Radyoaktif bir madde olan Lutesyum 177, PSMA molekülü diğer organlara zarar verir mi?” sorusudur. 

Radyoaktif bir madde olan Lutesyum 177, PSMA molekülü akıllı bir molekül olduğu için hastaya enjekte edildiğinde, sadece kanserli hücreye gider, yani reseptörü bulunmayan diğer hücrelere girmez. Bu da hastanın molekül ile tedavi edilmesi durumunda farklı hastalıkların veya rahatsızlıkların meydana çıkmasını engellemiş olur.

Lutesyum tedavisi neden uygulanır?

Genel olarak kanser hastalıkları, erken dönemde teşhis edilip gerekli müdahale yapıldığında, hastanın kanserli hücrelerden kurtulması daha kolay olur. 

Ancak prostat kanseri belirtileri konusunu incelediğinizde, bu kanser türünün erken dönemde belirti vermediğini göreceksiniz. Çoğu zaman erken tanılanmasını etkileyen unsur, hastanın kontrollerini aksatmamasından veya herhangi bir başka hastalık nedeni ile doktora gitmesi ile anlaşılmaktadır.

Lutesyum 177 tedavisi, prostat kanserine yakalanmış bir kişinin gördüğü tüm tedavilere rağmen kanserli hücrelerin düzelmemesi durumunda kullanılan bir tedavi yöntemidir. 

Dünyada ikinci olarak ilk defa 2014 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer tıp Anabilim Dalı’nda Prof. Dr. Levent KABASAKAL tarafından uygulanan Lutesyum 177 tedavisi başarılı sonuç vermiştir. 

Lutesyum tedavisi nerede yapılır?

Devlet hastanelerinde çok kısıtlı olarak uygulanan Lutesyum PSMA tedavisi, daha çok gelişmiş özel hastanelerde uygulanan bir tedavi yöntemidir. Ancak Türkiye’de çok az sayıda hastanenin bu tedaviyi uygulaması, bazen hastaların randevu almasını zorlaştırmaktadır. 

Bu noktada devreye giren özel anlaşmalı kurumlar, hastalar için gerekli randevuyu almaktadır. Biyorad da bu alanda hizmet veren bir kurum olup, hastaların tedavisinde başarılı sonuçların elde edilmesi adına gerekli hizmeti sağlamaktadır. 

Lutesyum tedavisinin yan etkisi var mı?

Lutesyum-177 PSMA tedavisi, 4 ile 6 hafta arasında hastaya uygulanmaktadır. Seanslar, hastanın durumuna göre değişebilmektedir. Tedavisine karar verilmiş hastalar randevu gününde, kullanılan radyoaktif madde Nükleer Tıp Anabilim dalında özel olarak sentezlenir. 

İvediyle hazırlanan radyoaktif madde, hastaya damar yolundan verilir. Bu süre ortalama olarak 30 dakika kadar devam etmektedir. 

Genellikle hastalar, mesai bitiminden sonra taburcu edilseler de bazen tedbir amaçlı olarak 1 gün hastanede yatması daha uygun görülebilir. Lutesyum tedavisi, diğer kanser türlerinde uygulanan kemoterapi gibi saç dökülmesi ve mide bulantısı gibi yan etkilere neden olmamaktadır. 

Yukarıda da belirttiğimiz gibi hastaya verilen moleküller akıllı moleküller oldukları için kanserli hücrenin olduğu yere direkt olarak gider ve kanserin bulaşmadığı hücrelere yapışmaz. Yani tedavinin herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır. 

Lutesyum tedavisi için randevu nereden alınır?

Son dönemlerde devlet hastanelerinde yaşanan yoğunluklardan dolayı lutesyum tedavisi gibi özel ilgi gerektiren tedaviler için randevu almak bir hayli zor hale gelmiştir. Ancak bunun yanında gelişmiş özel hastanelerde de Lutesyum 177 PSMA tedavisi yapılabilmektedir. 

Biyorad, bu alanda hizmetleri ile bilinen ve hasta memnuniyetini her şeyden önce tutan bir kurumdur. İstanbul’da ve Türkiye’ nin diğer illerinde anlaşmalı olduğumuz özel ve devlet hastanelerinden size en yakın olanından sizin için özel olarak randevu oluşturuyor ve özel olarak ilgileniyoruz. 

Sağlığınızı korumak için hastalık tedavisini ertelememeniz gerektiğini unutmayın, sağlıklı günler…

Saygılarımızla;