Kanserli hastalıklar, her geçen gün artmaya devam ederken buna yönelik yapılan çalışmalar da somut sonuçlar vermeye devam ediyor. Tıp dünyasında yapılan çalışmaların özelliklerinin artması ve bu sayede daha doğru bilgiler ışığında hastaya uygulanacak tedavilerin belirlenmesi, hastalar için doğrudan bir umut ışığına dönüşebiliyor.
Kanserin tanısı, hangi evrede olduğu hakkında bilgi edinmek ve buna göre uygulanacak tedavi planını belirlemek için kullanılan görüntüleme yöntemleri, günümüzün imkanları ile daha kesin bilgilerin elde edilmesine yardımcı olmaktadır.
Kanserli hücrelerin pozitron emisyon tomografi (PET) ile bilgisayatlı tomografi CT ile birleştirilmesi sayesinde tespit edilebiliyor ve PET/CT uygulanan hastaların çoğunda tedavi şekli değişebiliyor ve bunun sonucunda daha olumlu sonuçlar alınarak hastanın tedavisi gerçekleştirilebiliyor.
Tabi ki kanserli hastalıklardan kurtulabilmenin önemli bir etkisi bilgisayarlı tomografi iken bir de erken dönemde hastalığı fark edebilmek de önemlidir. Büyük çoğunluktaki kanser hastalıkları, erken dönemde kendini göstermez. Mesela prostat, meme kanseri, akciğer kanseri gibi ölüme en çok sebebiyet veren hastalıklar, erken dönemde kendini göstermez, bu da erken evrede tespit edilmelerini engellediği için hastanın yaşam kalitesi daha erken düşebiliyor ve ölüm riski de buna bağlı olarak artabiliyor.
Modern tıp dünyasında yapılan çalışmaların bir hayli geniş olması ve kanserli hücrelere yönelik yapılan çalışmaların geliştirilmiş olması, erken dönemde tanılamayı da kolaylaştırıyor fakat burada en büyük görev yine hastanın kendisine düşüyor. Kanser hastalıkları hakkında bilgi sahibi olan hastalar, belirtilerinin kendini gösterdiği ilk andan itibaren muayene olmayı ihmal etmezlerse kesin bir sonucun elde edilmesi daha kolay olur.
Meme kanseri, akciğer kanseri ve prostat kanseri gibi daha çok genetik kalıtsallıklara bağlı olarak oluşan hastalıklara karşı kişilerin tedarikli olması, yılda 1 defa en az kanser taramasından geçmeleri, erken dönemde olabilecek kanserin tanılanması adına önemli derecede yardımcı olmaktadır.
Tüm vücudun görüntüleme yöntemi önemlidir
Kanserli hastalıkların tedavi edilebilmesi için öncelikle hücrelerin görüntülenmesi gerekir. bu anlamda gelişmiş tıp dünyasının sunduğu görüntüleme sistemleri (bilgisayarlı tomografi, ultrason, MR) bir anlamda tedavinin başlaması için şart olan sistemlerdir.
Söz konusu hastanın tedavisini gerçekleştirmek ise cihazların önemi burada daha da artmaktadır. Çünkü bir hücrenin yapısı hakkında bilgi edinmeden, anatomik yapısını incelemeden veya metastaz değerleri hakkında bilgi edinmeden yapılacak bir tedavi şeklini belirlemek imkansızdır. Bu konuda yardımcı olan sistemler de tam olarak görüntüleme sistemleridir.
Tomografi ile kanserli hücrelerin tespiti, kanser türüne göre kullanılacak yöntemlerle belirlenmektedir. PET/CT bunlardan biridir veya mutliparametrik prostat MR da yine prostat kanseri hakkında bilgi vermeye yardımcı olan bir görüntüleme yöntemidir.
Meme biyopsisi yapılırken ultrason ile biyopsi yapılması da yine bu konu altında değerlendirilebilir.
CAT taraması, spiral ya da helikal BT olarak farklı isimlerle de anılan bilgisayarlı tomografi, radyasyon ışığı (röntgen ışığı) verilerek vücudun incelenmesi gereken bölgelerini incelemeye yarayan bir yöntemdir. 1970’li yıllarda ilk defa keşfedilen bu yöntem, daha sonraki dönemlerde daha da geliştirilerek kesin sonuçlar vermesi anlamında ileri adımların atıldığı bir yöntem haline gelmiştir.
Organların, yumuşak doku ve kemiklerin şekil ve yerleşimini gayet net şekilde gösteren bilgisayarlık tomografi, Karaciğer, pankreas, adrenal bezler, akciğerler ve kemiklerdeki kanserlerin saptanması ve kanserler hakkında bilgileri daha kesin olarak vermesi sayesinde tedavinin ne şekilde gerçekleştirilmesi gerektiği konusunda önemli oranda yardımcı olmaktadır.
Bilgisayarlı tomografi ile kanserlerin teşhis edilmesi, uzun zamanlardır kullanılan bir yöntemdir. Özellikle de kalın ve ince bağırsak, yemek borusu, mide, beyin, prostat ve diğer organlardaki kanserler gibi sık rastlanılan kanserli hastalıklarda belirgin bir şekilde yardımcı olması, doktorların daha fazla tercih etmesini sağlamaktadır.
Gelişmiş tomografi sistemleri, sadece kanserli hücre hakkında bilgi vermiyor, aynı zamanda bir tümörün tedaviye nasıl yanıt verdiği ya da tedaviden sonra kanserin tekrar ortaya çıkıp çıkmadığı hakkında da daha kesin bilgiler vermektedir. Bu anlamda önemli bir etkiye sahip olduğunu söylememiz gerekir.
Tomografi zararlı mı?
İngiltereli bilim insanlarının yaptıkları araştırmalar, bilgisayarlı tomografinin ciddi anlamda vücut üzerinde tahribata neden olduğunu göstermektedir. Yapılan değerlendirmelere göre gereksiz yere tomografi çektiren bir kişi, Hiroşima’ya atılan atom bombasından sağ kurtulan biri ile aynı durumdadır.
Ancak buna karşın uzman doktorlar, tomografinin gereksiz yere çekilmediğini belirterek kanserli hücrelerin tespit edilmesinde önemli rol oynadığı için hastanın tomografinin zararları ile kanserin zararlarını karşılaştırarak akli selim hareket etmeleri gerektiği konusunda uyarmaktadır.
Evet, tomografi vücuda zarar verebiliyor ama kanserli hücrelerin masum olduğunu da söylemek kesinlikle doğru değildir. bu nedenle doktorunuz tomografi çekilmesini istemişse muhtemelen şüphelendiği bir durumun olmasından dolayı istemiştir ve böyle bir durumda “zararlıdır” diyerek geri çevirmek veya tedaviyi ertelemek, az bir zarara neden olmayacaktır.
Tomografi isteyen doktorun alanındaki başarısı ve deneyimini önemseyerek karar vermek, sağlık açısından çektirmek mi yoksa çektirmemek mi daha iyi gibi değerlendirmeleri yaparak karar vermek her insan için önemli bir yere sahiptir. Alanında uzman bir doktorda tedavi oluyorsanız ve sizden tomografi çektirmenizi istemişse kesinlikle endişe etmeden çektirmeniz, yaşamanız adına daha sağlıklı olacaktır.