29.06.2019  |  Yazar: Özkan Korkmaz

Tıp dünyasında yapılan çalışmalar sayesinde çoğu hastalık hakkında öncesinden bilgi edinmek ve buna göre erken dönemde tedaviyi başlatmak çok daha kolay hale geldi.

Ölümlere en çok sebebiyet veren hastalık türleri arasında yer alan kanserlerde tıp dünyasında yapılan çalışmalar ve geliştirilen tıbbi cihazlar sayesinde daha kolay tanı ve teşhis konularak tedavi aşamasına geçilebiliyor.

Yenilenen yönleriyle sağlık alanında büyük başarıların elde edilmesine yardımcı olan; Galyum Dotatate PET, Galyum PSMA PET CT, PET CT gibi görüntüleme sistemlerine ek olarak geliştirilen Lutesyum-177 ve mikro küre ho-166 tedavisi ile en başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir. 

Kurum olarak görüntüleme yöntemlerinde hastalara sunduğumuz hizmetlerimiz ile sağlıklarına daha kısa sürede kavuşmalarına yardımcı oluyoruz. Hastalıkların teşhisinde ve tanılanmasında etkin rol oynayan yeni nesil görüntüleme cihazları ile daha kısa sürede sağlıklarına kavuşmalarına yardımcı olduğumuz hastalar, enerji dolu bir yaşama yeniden “merhaba” demeyi başarıyor. Peki, hizmetlerimiz nelerdir?

Galyum Dotatate PET

Belirtileri de genellikle endokrinoloji polikliniklerinde; yüz kızarması ve terleme atakları, hipoglisemi ya da salgılanan ektopik hormona bağlı bulgular görülür.

Bunun yanında gastroenteroloji/genel cerrahi polikliniklerinden tesadüfen saptanan nöroendokrin kanserler, diyabet, pankreas kitlesi ya da diyare ile konsülte edilebilen Nöroendokrin kanserlere karşı geliştirilen Galyum DOTATATE PET, kanserlerin kesin tanısını koyabilen ve buna göre uygun tedavi yönteminin belirlenmesine yardımcı olan bir tıbbi görüntüleme sistemidir.

Gizli büyüyen kanserler arasında yer alan nöroendokrin (NET)’lerin saptanabilmesi için başvurulması gereken en iyi görüntüleme yöntemi Galyum Dotatate PET’tir. Bu alanda hastaların yeniden sağlıklarına kavuşmaları için sunduğumuz hizmetlerimiz, çoğu kişinin hastalığından kurtulmasına yardımcı olmaktadır. 

Galyum PSMA PET CT

Prostat kanseri, erkeklerde akciğer kanserinden sonra en çok ölüme neden olan kanser türlerinden biridir. Yapılan araştırma sonuçlarına göre dünyada her 6 erkekten birinde görülen prostat kanserinin nedeni ve nedenleri ile ilgili kesin bir sonuca ulaşılmış değil.

Kalıtsal etkenler, dış etkenler gibi suni sebepler sayılsa da kesin olarak nedeninin ne olduğu belirlenmeyen bir kanser türüdür. Prostat kanserine karşı korunabilmek için ise tek çare erken dönemde hastalığa tanı konulmasıdır.

Bunun için de erkeklerin 40 yaşından sonra yılda en az 1 defa prostat kanseri taramasından geçmeleri gerekmektedir. Galyum PSMA PET/CT, prostat kanseri taramasında en iyi sonuçları sağlayan tıbbi görüntüleme yöntemidir. “Prostat Spesifik Membran Antijen” (PSMA) taraması ile prostat kanserinin hangi evrede olduğunu, çevre organ ve dokulara yayılıp yayılmadığını tespit edilebilmekte ve buna göre en uygun tedavi yöntemi belirlenebilmektedir. 

Avrupa ve Amerika’da yapılan birçok çalışmada Galyum PSMA PET/CT’nin PSA seviyesinin 0,2 ng/ml düzeyinde olduğu olgularda bile prostat kanseri nüksünün tespit edilmesine imkân tanıdığı tespit edilmesi, Türkiye’de de bu değerlerin kabul görmesi, hastalar açısından bir umut kaynağı niteliğindedir. Galyum PSMA PET/CT görüntüleme ile yeniden sağlığınıza kavuşabilir, yaşam kalitenizi yükseltebilirsiniz. 

PET/CT

Dünyada ölümlere en çok neden olan hastalıklar kanserlerdir. Kanserlerden bazıları erken dönemde tanılanabilirken bazı kanser türleri ise erken dönemde belirti vermedikleri için daha uzun dönemlerde ancak kendilerini gösterirler.

Bu tip durumlara karşın etkili bir çözüm üreten PET/CT (Portizon Emisyon Tomografisi) ile BT (Bilgisayarlı Tomografi) birleştirilerek geliştirilen PET/CT, kanserin hangi evrede olduğunu, tedavi yöntemlerinin belirlenmesinde ve birçok konuda yardımcı olan bir görüntüleme yöntemidir.

PET/CT tetkiki, FDG (florodeoksi glukoz) 2-floro-2-deoksi D-glukoz (radyoaktif işaretli şeker molekülü) damar içerisine verilerek çekilen PET/CT ile daha iyi sonuçlar elde edilmektedir. akciğer kanserleri, lenfoma, malign melanoma, baş boyun tümörleri, meme kanseri, kolorektal kanserler, özofagus ve mide tümörleri, jinekolojik kanserler, mezotelyoma, primer kemik tümörleri ve primeri bilinmeyen metastazların teşhis, evrelendirme, yeniden evreleme ve tedavinin değerlendirilmesinde ciddi etkili sonuçlar sunan PET/CT ile hastalar daha rahat nefes alıyorlar. 

Mikro küre ho-166 tedavisi

Karaciğer kanseri, kadın ve erkeklerde görülebilen kanser türlerinden biridir. Ancak dünyada yapılan bunca çalışma ve üretilen bunca ilaca rağmen karaciğer kanserinin büyümesi bazı hastalarda engellenebilir bir durum değil. Modern tıp dünyasının yaptığı çalışmalar sonucunda geliştirdiği ve karaciğer tümörüne özel olarak üretilen mikro küre tedavisi, büyük oranda başarıların elde edildiği bir tedavi yöntemidir.

Mikro küre ho-166 tedavisi “radyo embolizasyon” karaciğerin kendine ait tümörlerine yönelik geliştirilmiş veya karaciğere metastaz yapmış diğer organ tümörlerinde uygulanan bir tedavi yöntemidir. Farklı bir anlatım biçimi ile bu tedavi tipi sadece karaciğere metastaz yapmış tümörlere karşı geliştirilen bir tedavi yöntemidir. 

Tedavide hastanın kasık damarlarından girilerek katater yardımı ile karaciğeri besleyen damara ulaşılarak ilaç verilir. Bu ilaç, sadece karaciğeri tehtit eden tümörlere karşı direnç gösterdiği için etkili sonuçlar vermektedir.

Kalın bağırsak tümörleri, kolon tümörleri, mide ve pankreas tümörleri oluşumdan sonra karaciğere metastaz yapan tümörlerin hastalar üzerinde bıraktığı en olumsuz etki, hastanın ilaç tedavisine, kemoterapi ve ameliyata cevap verememesidir.

Bu tip durumlarda daha çok önerilen tedavi olarak karşımıza çıkan mikro küre tedavisi, yukarıda da belirttiğimiz gibi sadece karaciğer tümörlerine karşı üretildiği için bu tip hastalar için bu tip hastalara umut ışığı olmaktadır. 

Lutesyum-177

Prostat kanseri, erkeklerde en yaygın olarak görülen kanser türlerinden biridir. Yıllar boyu yapılan bunca çalışmaya rağmen kansere neden olan etkenler hakkında kesin bilgiler elde edilebilmiş değil. Ancak geliştirilen görüntüleme yöntemleri ve tedavi şekilleri sayesinde kanserin önüne geçmek daha kolay bir hal almıştır.

Prostat kanserinde, bazı evrelerde hastalığı durdurmak çok güç bir hale gelebilmektedir. Metastatik ve kastrasyona dirençli prostat kanseri (mKDPK) tedavisinde daha sık kullanılan ve daha olumlu sonuçlar sunan “glutamat karboksipeptidaz II” (PSMA), bundan 30 yıl önce bulunmuş bir tedavi yöntemidir. 

PSMA ile Lu-177 (Lutesyum-177) birleştirilerek hastaya damar yoluyla verilmesi sureti ile kanserin hangi evrede olduğu tespit edilmektedir. Bu radyoaktif maddelerin en büyük özelliği, kanserli hücrelerin bulunduğu yeri ışınlamasıdır. Yani Lutesyum-177 kanserli hücrelerin hangi oranda büyüdüğünü tespit etmek ve kanserin hangi oranda büyüdüğünü tespit etmek için kullanılan özel bir yöntemdir.

Prostat kanserine karşı bugüne değin getirilen en iyi görüntüleme yöntemi olarak da kendinden söz ettirmesi ve çoğu zaman kanserli hücrelerin büyüyüp yayılmasını engellemesi, mKDPK hastaları için de güzel günlerin kısa zamanda gelmesini sağlamaktadır. 

Sağlığınız için kontrollerinizi ihmal etmeyin

Modern tıp dünyasında hastalıklara karşı geliştirilen birçok tedavi yöntemi ve görüntüleme yöntemleri vardır. kanser hastalıkları ise tüm bunlara rağmen günümüzde engellenebilmiş hastalıklar olmayıp tıp biliminin üzerinde çalışmaya devam ettiği hastalık türleridir.

Uzmanlar, bireylerin kanser hastalıklarına karşı erken dönemde doktora görünmelerinin büyük oranda fayda sağlayacağı konusunda ortak düşünceye sahipler. Kanserli hücrelerin genel olarak temel özellikleri, normal hücrelerin yerini alarak hızlıca büyüyüp diğer organlara sıçramasıdır. Kanser hastalıklarından hayatını kaybeden insanlarda ölümle sonuçlanmasının en büyük nedeni de erken dönemde tanı konulmamasıdır. 

Kanserli hücreler oluşmaya başladığı ilk zamanlarda organın içerisinde büyürler. Kontrolde tespit edilmeleri durumunda erkenden tanılanır ve gerekli müdahaleler yapılarak hastanın sağlığına kavuşması sağlanabilir.

Fakat buna karşın erken dönemde tanılanmamış kanserli hücreler zaman içerisinde büyümeye başlarlar ve diğer organlar ile dokulara sıçrarlar. “Kanserin evreleri” olarak adlandırılan detay da aslında tam olarak budur. Yani birinci aşamada iken henüz organ dışına çıkmayan kanser türleri birinci evrede olarak kabul edilmektedir.

Çevre doku ve organlara yayılma oranına bağlı olarak ve vücuda verdiği zarara bağlı olarak kanserler evrelendirilir. Kanser evrelemesi, son dönemde olsa bile tıp dünyasında hastalığı engellemeye yönelik çözümler mutlaka vardır en azından hastanın ağrı ve acı çekmesini önleyecek tedavi yöntemleri mutlaka vardır. Sadece yapılması gereken şey, kişinin hastalığını basite almayıp erken dönemde tedavi olması gerekiyor.